Nıvart Taşçı - Armenian Migrants in Turkey: History of a Journey
An abstract of the thesis of Nıvart Taşçı for the degree of Master of Arts from the Atatürk Institute for Modern Turkish History to be taken October 2010
Armenian Migrants in Turkey: History of a Journey
This thesis covers a decade-long story of Armenian migrants (from Armenia)living in the Kumkapı neighborhood of Istanbul. Based on nine months of ethnographic work by the author, it treats their way of settlement, employment, and integration in their new location by referring to well-known notions of immigration sociology and economic sociology. Actually, the presence of Armenians (from Armenia) in Turkey dates back from the early 1990s. Those were the most dynamic years of the shuttle trade, though newly rising circular migration between the countries of the Former Soviet Union, many of them on the threshold of economic collapse, and Turkey, the inevitable host for these people due to its proximity, easy entrance and suitable market conditions. Armenians from Armenia, one of the countries that experienced the consequences of the breakup of the Union the most severely, formed part of this crowd, too, after a long-running interruption since World War I. However, things had changed since then. Newcomers had been added to those who had grown old during the shuttle trade years, nearly all of them women above the age of 45, in order to engage in a quite different area of the informal economy, carework. Therefore, the actual residents of this old Armenian town of Istanbul, Kumkapı, form both one of several local branches of feminized migration relating in its turn to the globalization of domestic work, and a settled rather than circular community, with its specific social networks facilitating the acquisition of vital needs such as shelter, job, and protection for those already inside, as well as for the newcomers. Owing to the presence of many cultural institutions of local Armenians nearby, together with the historical meaning of the Kumkapı-Gedikpasa-Grand Bazaar line for the Armenians (of Turkey), the use of two major concepts, social capital and ethnic economy, serve to reveal what kind of links exist between the local and migrant Armenians, and to explain the deterministic relationship between social and economic sphere. Finally, this work, i.e., the lives considered here, having in its background the global economic transformations, will help to reconsider both the concepts of migration sociology and the ethnicity, solidarity and identity in the pale light of (Armenian’s most recent wave of) migration.
Atatürk Ilkeleri ve Inkilap Tarihi Enstitüsü’nde Yüksek Lisans derecesi için Nıvart Taşçı tarafindan Ekim 2010’da teslim edilen tezin kisa özeti
Türkiye’deki Ermenistanlı Göçmenler: Bir Yolculuğun Öyküsü
Bu tez, İstanbul’un Kumkapı semtinde yasayan Ermenistanlı göçmenlerin on yıllık hikayesi üzerinedir. Yazarın dokuz ay süren etnografik çalısmasına dayanarak, göçmenlerin yerlesim, is bulma ve yeni konumlarına uyum süreçleri, göç sosyolojisi ve ekonomi sosyolojisi alanlarının temel kavramlarıyla ele alınmaktadır. Ermenistanlıların Türkiye’deki varlığı aslında 90’lı yılların baslarına kadar uzanmaktadır. Bavul ticaretinin, dolayısıyla sirküler göçün en hareketli olduğu bu yıllar boyunca, birçoğu ekonomik krizin esiğindeki Eski Sovyet Ülkeleri’nden gelenler için, coğrafi yakınlığı, giris kolaylığı ve elverisli piyasa kosulları ile Türkiye, kaçınılmaz bir giris ülkesi konumuna gelmisti. Sovyet ekonomisininçöküsünün etkilerini en siddetli biçimde yasayan Ermenistanlılar da, I Dünya Savası’na dayanan uzun soluklu bir kesintinin ardından bu göç güruhuna katılmıslardı. 90lardan bugüne çok sey değisti. Bavul ticaretinde yaslananlara, kayıt dısı ekonominin bambaska bir alanında, bakım islerinde çalısmak üzere hemen tümü 45 yas üzerinde yeni gelenler eklendi. Dolayısıyla Kumkapı’nın, bu eski Ermeni mahallesinin bugünkü sakinleri, hem ev islerinin küresellesmesiyle bağlantılı olarak gelisen kadınlasmıs göçün yerel bir kolu, hem de sakinlerinin ve yeni gelenlerin barınma, is ve güvenlik gibi hayati ihtiyaçlarını karsılayacak kendine has sosyal ağlara sahip, sirküler olmaktan ziyade yerlesik bir cemaattir. Bu civarda yerli (Türkiyeli) Ermenilere ait birçok kültür kurumunun varlığı ve Kumkapı-Gedikpasa-Kapalı Çarsı hattının tarihsel anlamı sebebiyle, yerli ve göçmen Ermeniler arasında ne tür bağların bulunduğu; aynı zamanda sosyal ve ekonomik alan arasındaki belirleyici iliskinin açıklanması için iki temel kavramdan yararlanılacaktır: sosyal sermaye ve etnik ekonomi. Son olarak, arka planında küresel ekonomik ele alınan hayatlar,hem göç sosyolojisinin kavramlarını, hem de etnisite, dayanısma ve kimlik kavramlarını, (en son Ermeni) göçün(ün) soluk ısığında yeniden düsünmemizi sağlayacaktır.