Muhammed Baykal - Soğuk Savaş Türkiyesinde Türk milliyetçiliğinin İslamlaşması, 1965–1980

Bu tez, Alparslan Türkeş'in çok partili siyasete girdiği 1965 yılı ile partisinin kapatılmasına yol açan darbenin gerçekleştiği 1980 yılları arasında uç sağ Türk milliyetçiliği ile İslam arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Çalışma, “1965'te baskın olmasa bile kaydadeğer bir seküler milliyetçi grubu barındıran uç sağ Türk milliyetçiliği, 1980'den itibaren nasıl Türk-İslam sentezini savunan bir ideolojiye dönüşmüştür?” sorusunun etrafında şekillenmektedir. Milliyetçilik ve İslamcılık arasındaki ortaklıklar, ayrılıklar ve değişimler entelektüel tarih çerçevesi içinde sunulmaktadır. Milliyetçi siyasi dergiler, hatıralar, kitaplar ve seçim kampanyası materyalleri gibi çeşitli birincil kaynaklar kullanılmıştır. Bu materyalin analizi tezin bütününde işlenen üç argümanı ortaya çıkarmaktadır. İlk olarak, İslami temalar milliyetçi ideolojide giderek artmış; 1980'e gelindiğinde özellikle gençler arasında önemli ölçüde İslamlaşmış bir milliyetçilik uç sağda baskın kol olarak ortaya çıkmıştır. İkinci olarak, Türk-İslam sentezi, milliyetçilerin bu ikisini uzlaştırma girişimlerine rağmen gerilim arz eden bir yapıya sahip olmuş, bu da sürekli uyuşmazlıklar doğurmuştur. Üçüncü olarak, Türkeş'in dine yaklaşımının araçsal olduğu ve İslam'ın onun ideolojisindeki ana işlevinin, ulusal kalkınma için zorunlu bir unsur saydığı yüksek ahlaka kaynaklık etmek olduğu gözlenmiştir.

 

 

This thesis explores the relationship between the far-right Turkish nationalism and Islam between 1965, when Alparslan Türkeş entered multiparty politics, and 1980, when the coup d’état which subsequently led to the closing of his political party took place. The main question that drives this work is, how has the far–right Turkish nationalism, which included a significant, if not dominant presence of secular nationalists in 1965, turned into an ideology that championed the Turkish-Islamic synthesis as of 1980? The convergences, divergences and exchanges between nationalism and Islamism are presented within an intellectual history framework. A variety of primary sources, such as nationalist political magazines, memoires, books and election campaign materials were used. Three overarching arguments are reached by their analysis. First, Islamic themes have been increasingly abundant in nationalist ideology; a significantly Islamized nationalism, especially among the youth has come into existence as the dominant strand in far-right by 1980. Second, the Turkish-Islamic synthesis has had an uneasy nature despite nationalists’ attempts to reconcile the two, causing constant tension. Third, Türkeş’s approach to religion was an instrumentalist one; the main function of Islam in his ideology was as a source of high morality, which he considered necessary for national development.

 

 

Turkish